“Göz Tansiyonu” veya halk arasında “Karasu Hastalığı” olarak adlandırılan glokom, göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşan göz siniri harabiyeti şeklinde tanımlanır. Sık gözlenen, erken tanınıp tedavi edilmediği durumda kalıcı görme kaybına yol açan bir göz hastalığıdır.
Normal şartlarda gözümüzün içerisinde ön kamerada “Humor Aköz Sıvı” diye de bilinen bir sıvı vardır ve bu göz içi sıvısı(gözü besleyen sıvıdır) eş zamanlı olarak bazı yollarla (trabeküler ağ) gözü terk eder. Göz tansiyonu hastalığında, göz içi sıvısının dışa akım yolunda çıplak gözle görülmeyecek boyutta bir tıkanıklık oluşur ve bunun sonucunda artan bu göz içi sıvısı, göz içi basıncının artmasına neden olur. Artan göz içi basıncı da optik sinir olarak da bilinen görme sinirine bası yoluyla zarar vererek, sinirin geriye dönüşümsüz (OPTİK ATROFİ) harabiyetine neden olur.
Kırk yaşından sonra görülme sıklığı artan bu hastalık hiçbir belirti vermeden körlüğe neden olabilir. Bu yüzden yılda bir göz muayenesi şarttır. Konjenital glokom denilen tipinde yeni doğan bebeklerde de görülebilir. Ayrıca juvenil glokom denilen tipte ise yirmili yaşlarda görülebilir. Buda demek oluyor ki glokom her yaş da görülebilen son derede tehlikeli ve sinsi bir hastalıktır.
Glokomun iki ana tipi vardır:
1. Primer Açık Açılı Glokom: Yavaş ilerleyen bu tipinde hastalık malasef hiçbir belirti vermez ve rastlantısal olarak tespit edilir.
2. Primer Açık Açılı Glokom: Bu tipte açı aniden kapanır ve çok şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve gözde kızarıklık olur. Bu yüzden teşhis koymak kolaydır çünkü sinsi değil aşikardır. Ama en tehlikeli yönü ise tedavi edilmediği takdir de kısa sürede körlüğe neden olur.
Göz Tansiyonu Kimlerde Sık Görülür? Kimler Risk Altındadır?
1. İleri yaş (40 yaşından sonra)
2. Ailede göz tansiyonu hastalığı (Genetik yatkınlık).
3. Sigara kullanımı.
4. Şeker hastalığı.
5. Miyopi (uzağı net görememe) kırma kusuru.
6. Göz yaralanması geçirme.
7. Korneası ince olanlar.
8. Yüksek Hipermetrop (Primer Açı Kapanması Glokom).
9. Kortizon kullanımı.
Göz Tansiyonu (Glokom) Belirtileri Nelerdir?
Göz tansiyonu hastalığının ne yazık ki erken evrelerinde bir belirti ve bulgu yoktur.
1. Göz içi sıvısının gün içerisindeki salınım farklılığından kaynaklanan baş ağrısı, göz çevresinde ağrı bazı hastalar tarafından ifade edilmektedir. Ama çoğu kez glokom ağrı yapmaz.
2. Ayrıca gün içerisinde göz içi basıncının artışlarında hastalar bazen gelip geçici görme bulanıklığından şikayetçi olmakta, ışıkların etrafında halkalar gördüğünü bildirmektedirler.
3. Gözde sertlik hissi,
4. Sadece göze basınca olan ağrı da bir kısım hastanın şikayeti olmaktadır.
5. Ancak “açı kapanması glokomu” dediğimiz bir alt tür hipermetrop kırma kusuruna sahip bireylerde glokom, ağrılı kırmızı göze neden olabilir. Bu hastalar da şiddetli baş ağrısı ile beraber bulantı ve kusma da olabilir. Bu belirtiye sahip hastalar vakit kaybetmeden göz doktoruna başvurmalıdır.
6. Bir başka alt grup olan doğumsal glokomda ise gözlerde irilik, gözler arasında boyut farkı dikkatli anne babalar tarafından ifade edilen bir diğer belirtidir.
Tanı Yöntemleri Nedir?
Glokom da en önemli husus hastanın rutin muayeneye gelmesi ve doktorun da ayrıntılı muayene edip bu hastalıktan şüphelenmesidir. Şu unutulmamalıdır ki hastanın tansiyonu normal olsa bile( 10 ile 20 mmHg) glokom olma ihtimali vardır ve buna LOW TENSİON GLOMOM denir ve bu en tehlikeli glokom türüdür. Bu nedenle mutlaka her hastanın tansiyondan bağımsız olarak görme sinirine bakılmalıdır.
1. OCT: Glokomun teşhis ve tedavinin takibinde altın standart OCT ( göz tomografisi) olup bu sayede hem optik sinir hem de makula ayrıntılı değerlendirilir. Ağrısız bir yöntem olup damlasız bir dakika da çekilir. Hem teşhis de hem de takip de son derece faydalı bir yöntemdir. Glokomun en erken dönemlerinde bile teşhis koydurabilir.
2. Görme Alanı: Bu teşhis yöntemi hasar %50 ye varınca belirti verir. Hastaya bağımlı olup 10 dakika sürer. Koopere olmak ve çok iyi oryante olmak lazım.
Günümüz de glokom teşhisin de hem OCT hem de GÖRME ALANI birlikte kullanılmalı.
Tedavi Yöntemleri:
1. Topikal Damla Tedavisi: En sık kullanılan tedavi yöntemi damla tedavisdir. Erken teşhis konulduğun da hastaların çoğu damla ile tedavi edilir.
2. Laser Tedavisi: Damlaların ciddi yan etkisi olduğunda yada AÇI KAPANMASI GLOKOMUN da (Yağ Lazer İridotomi) lazer tedavisi elimizi rahatlatan bir tedavi seçeneğidir. Doğru zamanda ve doğru ellerde yapılırsa sonuçlar yüz güldürücüdür.
3. Cerrahi Tedavi: Hastanın tansiyonu damla yada lazer ile düşmüyor ise yada damlaların ciddi yan etkileri nedeni ile kullanımı imkansız ise o zaman çok geç kalmadan CERRAHİ yönteme başvurmalıdır. Glokom cerrahisi son derece ciddi bir iş olup son derece sıkı takip gerekmektedir.
SON SÖZ:
Bir kere size glokom teşhisi konursa ömür boyu bu hastalığı yaşarsınız.. Grip gibi gelip geçici bir hastalık değiidir. Yani tansiyon için size damla başlanmış ise bunu ömür boyu kullanmanız gerekir. Ve unutmamak lazım ki bu damlaların bazen ciddi lokal ve sistemik yan etkieri olabilir. Mesela tansiyon damlası astımınızı kötü etkileyebilir.
Glokom da sadece tansiyonun yüksek olması değil görme sinirinin hasar görmesi lazımdır. Eğer sinir hasar görmüyor ise tansiyonun yüksek olması pek anlamlı değildir. (Oküler Hipertansiyon)