Diabetes mellitus (şeker hastalığı), insülin yetersizliği ya da etkisizliği sonucu oluşan, yüksek kan şekeri düzeyi nedeniyle gelişen yaygın metabolik bir damarsal hastalıktır. İki ana tipi bulunmaktadır:
1. İnsülin-Bağımlı Diyabet: Tip I diyabet olarak da bilinir. Çoğunlukla 5-20 yaşları arasında görülür. Genelde; ani başlangıçlı kilo kaybı, sık idrara çıkma ve çok su içme belirtileriyle ortaya çıkar.
2. İnsülin-Bağımsız Diyabet: Tip II diyabet olarak da bilinir. Çoğunlukla 30-70 yaşları arasında görülür. Bazen hiçbir belirti vermeden göz de kanamaya ve körlüğe neden olabilir. Bu neden ile yıılda bir kontrol hiçbir şikayet olmasa da gereklidir.
Diyabet, sistemik bir damar hastalığı olduğundan vücutta göz, böbrek, damar,kalp ve sinir sistemi gibi birçok organda zararlara yol açabilir. Diyabete bağlı göz hastalıkları içinde en sık görülen diyabetik retinopati; gözün arkasındaki ışığı algılayan retina tabakasında yaptığı hasar sonucu oluşan tabloya denir. Diyabetik retinopati, insanlarda körlük yapan nedenlerin başında gelmektedir. Bu hastalık hastayı tamamen kör edip ışık hissi bile kalmayabilir. ( Mesela Sarı Nokta Hastalığı hastayı tamamen kör etmez. )
Diyabetik retinopatinin oluşma riski Tip I diyabette Tip II diyabete göre daha fazladır. Diyabetin süresi önemli bir etkendir, 30 yaşından önce diyabet tanısı alındığında diyabetik retinopati oluşma riski 10 yılda %50, 30 yılda %90’dır. Yoğun kan şekeri kontrolü, spor ve iyi bir diyet ile diyabetik retinopati oluşması geciktirilebilir. Ayrıca hamilelik de diyabetik retinopati gelişmesini tetikler. Hipertansiyon ve böbrek yetmezliği, iyi kontrol edilmediği taktirde diyabetik retinopatiyi kötüleştirir. Özellikle diyaliz şeker hastaların da göze iyi gelir. Ama en önemli tehlike hastanın şeker hastası olduğunu bilmemesidir.
Diyabetik retinopatinin başlangıç döneminde gözde meydana gelen problemlerin temelinde retina damarlarında biriken glukoza bağlı geçirgenliğin artması, yani damarların, kanın içindeki bazı maddeleri sızdırması yatar. Diyabetik bir hastanın göz dibi bulguları arasında mikroanevrizmalar (baloncuk),sert eksudalar(kolesterol parçaları), retina ödemi (sıvı toplaması), kanamalar görülebilir. Kanama aniden görme kaybına neden olurken ödem yavaş yavaş görmeyi azaltır.